Basit Usulde Vergilendirme ve 2025 Basit Usul Hadleri
Türkiye’de vergi mükellefleri, basit usulde vergilendirme ve gerçek usulde vergilendirme olmak üzere iki temel kategoriye ayrılır. Basit usulde vergilendirme, belirli şartları sağlayan küçük ölçekli işletmeler için vergisel kolaylıklar sunan bir sistemdir. Bu sistemde, gelir üzerinden alınan vergiler daha basit bir şekilde hesaplanır ve mükelleflerin muhasebe yükü azaltılır. Ancak, hangi işletmelerin bu usule tabi olacağı, her yıl belirlenen basit usul hadleri ile belirlenir. Bu yazıda basit usulde vergilendirmenin temel prensiplerini ve 2025 yılına ait mevcut hadleri ele aldık.
İçindekiler
Basit Usulde Vergilendirme Nedir?
Basit usulde vergilendirme, bu vergi mükellefi grubunda yer alan mükelleflerin, bir dönem boyunca elde ettiği gelirleri ve giderleri arasındaki farka göre belirlenen bir vergi türüdür. Ülkemizde 1998 yılına kadar götürü usulde vergilendirme yöntemi kullanılırken, bu sistemdeki aksaklıklardan dolayı basit usulde vergilendirme sistemi getirilmiş ve gerçek kazanç belirleme noktasında bir takım değişikliklere gidilmiştir.
Basit Usulde Vergilendirme Şartları 2025
Basit usulde vergilendirme şartları, genel ve özel olmak üzere iki ana başlık altında incelenir. Bu şartlar, hangi mükelleflerin basit usulde vergilendirileceğini belirler. 30 Aralık 2024 tarihinde yayımlanan genel tebliğ ile 2025 yılına ait özel ve genel şartlar şu şekilde belirlenmiştir:
Basit Usul Özel Şartları
Basit usulde vergilendirme özel şartları, 2025 yılı için şu şekilde belirlenmiştir:
- Satın alınan ürünlerin olduğu gibi veya işlem gördükten sonra satılması durumunda, yıllık alım tutarının 990 bin TL’yi, satış tutarının ise 1 milyon 580 bin TL’yi geçmemesi gerekiyor.
- Alım satım dışındaki bir işten elde edilen gelir, 480 bin TL’yi aştığında basit usul mükellefiyeti sona erer.
- Alım-satım ve diğer işlerden elde edilen yıllık satış ve iş hasılatı toplamı 990 bin TL’yi geçmediği sürece, mükellef basit usulden yararlanmaya devam eder.
Basit Usul Genel Şartları
2025 yılı itibarıyla basit usul mükellefi olmak için sağlanması gereken genel şartlar şunlardır:
- Kendi işinin başında çalışıyor olmak: İşçi veya çırak çalıştırmak, zaruri durumlar nedeniyle işin başında bulunamamak (örneğin ölüm sonrası eş veya çocuğun iş yerinde bulunması), bu şartı ihlal etmez.
- İşyeri kira bedeli: Eğer iş yeri kiralıksa, yıllık kira bedeli büyükşehir belediyesi sınırlarında 79 bin TL, diğer belediye bölgelerinde ise 48 bin TL’yi aşmamak. İş yeri mülk sahibinin üzerine ise emsal kira bedeline bakılır.
- Gerçek usulde mükellef olmamak: Mesleki, ticari veya zirai bir faaliyet nedeniyle gerçek usulde mükellefiyet taşımamak da genel şartlardan biridir.
Basit usulde vergilendirme, küçük ölçekli işletmelere yönelik bir kolaylık sunarak, genel muhasebe programı işlemlerini ve vergi hesaplamalarını daha sade hale getirmeyi hedeflemişti.
Basit Usulde Ortaklık
Ortaklıklarda basit usul şartlarına bakabilmek için Gelir Vergisi Kanunu’nun 46. maddesini incelememiz gerekir. Birlikte çalışan ortaklar için yıllık kira ödemesi ve gelir – gider gibi ölçüler toplu değil, ayrı ayrı incelenir. Ortaklardan birisi gerçek usul mükellefi ise diğer ortakların kazançları da gerçek usule göre vergilendirilir. Adi ortaklık içinde ise diğer yandan kendi şahsi işlerini yürütenler için vergi hesaplama yöntemi ayrıca belirlenir.
Yani belirleyici kriterler, şahsi işlerle ilgilenilmesine ek olarak, ortaklıktan gelen payın da şahsi eklenmesiyle belirlenmektedir. Kişisel işi olmayıp da birden fazla ortaklığı olanlarda ise farklı ortaklıklardaki hisseler toplanır ve toplam iş hacmine dikkat edilir. Bu süreçte, vergi hesaplamaları ve kayıtların daha düzenli yönetimi için DİA Yazılım’ın genel muhasebe yönetimi çözümü önemli bir destek sunar. Siz de ayrıntılı bilgi için aşağıda yer alan formu doldurabilirsiniz.
Gerçek Usulden Basit Usule Geçiş Şartları
Gerçek usul mükellefi eğer iki takvim döneminde de basit usul şartları seviyelerini geçemezse, basit usule geçiş yapabilme hakkı kazanır. O yüzden mükelleflerin 2025 basit usul hadleri hakkında fikir sahibi olması çok önemlidir.
Eğer bu durum gerçekleşmişse yani basit usulde vergilendirmeye geçiş hakkı kazanılmışsa, vergi dairesine dilekçe ile başvurulması gerekir. Diğer taraftan eğer müvekkil basit usul hadlerini geçtiğini fark ederse, benzer şekilde vergi dairesine başvurmalıdır.
Devleti yanıltmak ya da vergi kaçırmak amacıyla sahte belge kullanımı tespit edilirse, caydırıcı cezaların yanı sıra, mükellef basit usul mükellefi şartlarını karşılıyor olsa da gerçek usulde vergilendirilmeye başlar.
Basit Usul Mükellefi Olmanın Avantajları
İşletmelere basit usulde vergilendirmenin sunduğu pek çok avantaj bulunmaktadır. Bu avantajlar hem işletme yönetiminde kolaylık sağlar hem de mali yükleri hafifletir:
- Vergi hesaplamalarını ve muhasebe kayıtlarını oldukça sadeleştirir, işletme sahiplerine kolaylık sunar.
- Muhasebe ve vergi danışmanlığı için yapılan harcamalar önemli ölçüde azalır. Böylece işletmeler daha az maliyetle süreçlerini yönetebilir.
- Vergi hesaplama süreçlerinin hızlı ve pratik olması, işletme sahiplerine önemli ölçüde zaman kazandırır.
- Standart gider oranları sayesinde işletmeler, detaylı gider hesaplamalarına gerek kalmadan vergi matrahını belirleyebilir. Bu da süreci daha basit hale getirir.
- İşletmeler çeşitli vergi muafiyetlerinden ve indirimlerden faydalanabilir. Bu avantajlar, özellikle küçük ölçekli işletmeler için önemli bir tasarruf sağlar.
- Muhasebe defteri tutma zorunluluğu ortadan kalkar.
- Üç aylık geçici vergi beyannamesi verilmesi gerekmez.
- Hizmet ve teslim işlemleri KDV’den istisna olduğu için KDV beyannamesi sunulmaz.
- Ücret giderleri veya kira gibi nedenlerle muhtasar beyanname verme yükümlülüğü bulunmaz.
- Amortisman kapsamındaki iktisadi kıymetlerin satışları veya alışları gelir tespitinde önem arz etmez.
- Engelli indirimi gibi avantajlar uygulanabilir.
- Belgelerin ve kayıtların nerede tutulacağına mükellef karar verebilir ve bu kayıtları kendisi tutabilir.
- Yıllık beyanname hazırlanırken çeşitli indirimler uygulanabilir; genç girişimciler de bu indirimlerden yararlanabilir.
Basit Usulde Vergilendirmeden Kimler Faydalanamaz?
Basit usulde vergilendirme, küçük ölçekli işletmeler için birçok avantaj sunan bir sistemdir. Ancak belirli meslek grupları ve faaliyet türleri bu sistemden yararlanamamaktadır. Aşağıda, basit usul kapsamına girmeyen durumlar açıklanmıştır:
- Kollektif şirket ortakları ve komandit şirketlerin komandite ortakları bu sistemden yararlanamaz.
- Ortaklardan biri gerçek usulde vergilendiriliyorsa, diğer ortakların da aynı şekilde vergilendirilmesi zorunludur.
- Kıymetli maden ve mücevher alım-satımı yapan sarraflar basit usulde vergilendirilmez.
- Ödünç para verme faaliyeti (ikrazat) yürütenler.
- Sigorta işleriyle uğraşanlar.
- Gayrimenkul ve gemi alım-satımı yapanlar.
- Reklam ve ilan işleriyle ilgilenenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler.
- Şehirlerarası yolcu taşımacılığı (15 yolcu ve üzeri) ve yük taşımacılığı işleri yapanlar.
- Cumhurbaşkanlığı kararıyla gerçek usulde vergilendirilmesi gerekenler.
Yukarıda yer alan istisnalar, basit usul vergilendirme sisteminin kapsamını netleştirmek ve belirli sektörlerde adil bir vergi düzeni sağlamak amacıyla uygulanmaktadır. Basit usulde vergilendirme kapsamına giremeyen işletmeler, muhasebe süreçlerinde daha kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyabilir. Özellikle gerçek usule geçmek zorunda kalan mükellefler için vergi hesaplamaları ve kayıt tutma yükümlülükleri daha karmaşık hale gelir. Bu noktada, DİA Yazılım’ın muhasebe yönetimi çözümü, kullanıcıların gelir-gider takibinden e-fatura ve e-defter işlemlerine kadar tüm süreçleri tek bir platform üzerinden yönetmelerine olanak tanır.