Pazarlamada Renklerin Anlamları ve Psikolojik Etkileri

Hem pazarlamada hem de markalaşmada kullanılan renkler işin temelini oluşturur. Renkler, logo, web sitesi, reklamlar ve çok daha fazlası için kullanılır. Bu yüzden renk seçimi yaparken dikkatli olmak ve bir takım kabul görmüş kuralları takip etmek çok önemlidir. Pazarlama bir strateji işidir ve renk seçiminde de stratejik davranmak gerekir. Nasıl mı? Renk psikolojisinden faydalanarak…

Renk Psikolojisi Nedir?

Renk psikolojisi, belirli renklerin fiziksel veya duygusal bir tepki doğurduğunu ve bunu yaparken de insan davranışlarını şekillendirdiğini ortaya koyan teoridir. Ancak renk psikolojisi, kırmızıyı görünce öfkelenmek ya da maviyi görünce rahatlamak gibi basit değildir. Tıbbi çalışmalar, kırmızı rengin kan basıncaki bir artışla ilişkili olduğunu ve mavi rengin de kan basıncında düşüşe karşılık geldiğini göstermektedir.

Renkler, insanların ruh halini belirlemede büyük bir role sahiptir. Bu yüzden evin renk tonunu belirlemek için bile oldukça dikkatli olmak gerekir. Genellikle sıcak renkler enerji verme eğilimindeyken, soğuk renkler sakinleştirici güce sahiptir.

Renklerin psikolojisi, konu marka ve pazarlama stratejileri olduğunda da benzer bir etkiye ve sahiptir. Bu da bizi esas konumuza yönlendirir.

Pazarlamada Renk Psikolojisinin Önemi

Her rengin arkasında zevk, refah, öfke, doğallık, sadakat veya güven gibi çeşitli duyguların ortaya çıkmasına yarayan bütünsel bir dil bulunur.

Bir şirketin logosu, bütünüyle kurumsal kimliği, yani şirketin felsefesini, değerlerini ve vizyonunu temsil etmelidir. Bu yüzden şirketler, hedef kitleleri ile kurmak istediği iletişim değerlerine uygun renkler kullanmalılar. Renkler, marka logosunun veya reklam kampanyalarının göründüğü durumlarda, tüketici zihninde bir takım duygular oluşturur.

Her renk kendisine has ve benzersizdir. Bu yüzden sadece görsel etki değil, duygusal etki de bırakır. Dolayısıyla renkler, tüketicilerin beyinlerinde bilinçsiz şekilde etki yaratacak anlamlar taşır.

Bu sebeple markalar, gerek logo, gerekse de reklam kampanyası hazırlarken öncesinde bir renk çalışması yapmalılar. Tüketicilerin renklere nasıl tepki verdiğini iyi bilmek, satışları artırabilir.

Örnek vermek gerekirse, bozulabilir gıda ürünleri reklamlarında kahverengi kullanmak iyi bir fikir olmaz. Çünkü, tüketicileri kahverenginin öne çıkmasından kaynaklı olarak çürüme duygusuna kapılabilirler.

Öte yandan renkler, elbette tüketicilerin üzerinde etki yaratmada en temel unsurlardan birisi olsa da, tek değildir. Diğer öğelerle muhakkak uyum yakalanmalıdır. Kimi zaman renkler ve diğer içerikler uyum içerisinde olsa da, reklam beklenen başarıyı gösteremeyebilir. Örneğin yeni bir gazlı içecek şirketi muazzam bir reklam hazırlasa ve renk / içerik uyumunu yakalasa bile, yüksek fiyattan kaynaklı olarak satış başarısı elde edemeyebilir. Diğer taraftan bir tıraş bıçağı markası isim, slogan ve içerik bakımından harikalar yaratsa da, reklamlarında pembe rengi kullanırsa başarısız olabilir. Bu yüzden doğru renk tercihi çok önemlidir. Doğru renk tercihinde zorlanılıyorsa, A / B testleri yapmak başarıyı getirecektir. Zaten renkler üzerinden A / B testi yapmak oldukça kolay ve pratiktir.

Pazarlamada Renklerin Psikolojik Etkileri ve Anlamları

Renklerin psikolojik etkileri ve anlamları üzerinde ciddi tartışmalar olsa da, genel kabul görmüş veriler bulunmaktadır. Her renk, kendisine has duygular oluşturur. Gelin birlikte, pazarlama dünyasında sık tercih edilen temel renkleri inceleyelim.

Kırmızı

Duygular: Aşk, yakınlık, enerji, satış, tutku, öfke, iştah.

Kırmızı, pazarlamada en yaygın tercih edilen renktir. Bu güçlü renk, birçok güçlü duyguyu tetikler ve şirketler tarafından cesaret, eylem ve tutku gibi özellikleri yansıtmak için sık sık kullanılır.

Aciliyet hissi uyandırdığı için özellikle de sıcak satış pazarlamalarında etkili bir renktir. Aynı zamanda iştah açıcı bir renktir. Bu yüzden fast-food restoranlarının sıklıkla tercih ettiği görülür. Ayrıca renk tonu vücudu fiziksel olarak odaklar ve kan basıncı, kalp atışı artışı yaratır.

Enerji, coşku ve gayret etme ile ilişkilidir. İnsanların etkileşime girmesini sağlar ve özellikle de CTA butonlarında yoğun olarak kırmızı tercih edilir.

Örneğin McDonald’s, çocuklara hitap eden, iştah kabartan ve aciliyet hissi yaratan yüksek etkileşimli kırmızıyı tercih eder. Bu strateji, şirket için son derece etkili olmuştur. Eğer McDonald’s kırmızıyı tercih etmeseydi, bugün şu anki haliyle olabilir miydi?

Mavi

Duygular: Güven, akıl, sakin, inanç, doğallık, istikrar, sadakat.

Bağlılığı teşvik etmek ve müşteri sadakati oluşturmak isteyen işletmeler, mavi rengi yoğun olarak kullanabilirler. Araştırmalara göre, müşterilerin hoş bir mavi tonunda boyanmış bir işletmeye geri dönme olasılıkları yüzde 15 artmaktadır.

Müşteri sadakatine ek olarak mavi renk, şirketler tarafından istikrar, sakinlik ve güven de dahil olmak üzere çeşitli duyguları iletmek için kullanılabilir. Bu yüzden tekliflerine güven aşılamak isteyen işletmeler tarafından da yaygın olarak mavi kullanılır.

Yeşil

Duygular: Yatıştırıcı, doğa dostu, kıskançlık, denge, dinginlik.

Yeşil, genellikle doğallıkla ve dünyayla ilişkili duyguları ortaya çıkartan bir renktir. Genellikle müşterilerini rahatlatmak ve çevre sorunlarına dikkat çekmek için markalar tarafından kullanılır. İnsanlarda uyum sağlama duygusunu uyarır ve kararlılık yaratan bir dengeyi temsil eder.

Dünyanın en büyük traktör üreticilerinden John Deere, kurumsal renk olarak yeşili tercih etmiştir. Kendisini doğa ile sembolize etmek için bu tercihi yapmış olabilir.

Yeşili kullanan bir diğer dev şirket de Starbucks. Hiç kuşkusuz Starbucks, yeşilin vermiş olduğu yatıştırıcı ve dinginlik duygularından besleniyor.

Çok uluslu enerji ve petrol şirketi BP de, doğa dostu imajı yaratmak için yeşili tercih etmiştir.

Sarı

Duygular: Dikkat, çocuksu, tazelik, sıcaklık, enerji, iyimserlik.

Sarı, sıklıkla markalaşma aşamasındaki şirketler için olumlu bir duygusal tona sahiptir.

Çocuksu duygular barındıran bir renk olarak, yatırım almak isteyen yeni şirketler tarafından tercih edilebilir.

Mutluluk, pozitiflik, iyimserlik ve sıcaklık yaratan bir renktir. Snapchat’in logo rengi olan sarı, sosyal medyanın tipik tercihi olan maviden farklıdır. Snapchat sarı rengiyle, hedef kitlesinde neşe, macera ve hayal gücü gibi duyguları uyandırmayı hedeflemiştir.

Mor

Duygular: Kraliyet, statü, gizem, kibir, lüks, maneviyat.

Mor, bir markada lüks, bilgelik, maneviyat gibi güçlü duyguları öne çıkarabilir.

Renk psikolojisinde mor, sıklıkla saygıyla bağlantılıdır. Hep problem çözmeyi hem de yaratıcılığı teşvik eden bir renktir. Kozmetik ve güzellik markaları tarafından yaşlanma karşıtı ürünlerde yaygın kullanımı görülür.

Yoğun olarak güzellik merkezleri tabelalarında mor rengi tercih ederler. Leylak veya fuşya gibi varyasyonlarıyla da karşılaşılabilir.

Pazarlamada Renkler Nasıl Kullanılır?

Renk psikolojisine ve temel renklerin yarattığı duygulara hakim olduğumuza göre, pazarlama ve reklamcılık sektörlerinde renkleri nasıl akıllıca kullanacağımıza odaklanabiliriz. Renk, markanın ve reklam kampanyasının kişiliğini yansıtır. Başlangıç için şu basit adımlar izlenebilir:

• 2 kontrast (birbirine karşılık gelen) renk seçin.
• Web sitenizin renk düzenini, seçtiğiniz 2 marka rengiyle tutarlı hale getirin.
• Harekete geçirici butonlar (CTA) hazırlayın. CTA’lar için en uygun renkler kırmızı, yeşil, sarı veya turuncudur.
• Sosyal medya profillerini, renk tercihlerinize uyumlu hale getirin. Paylaşılan içerikler de seçilen 2 renk ile uyumlu olmalıdır.
• Daha sonra genellikle seçilen renkler ışığında reklam kampanyaları hazırlanabilir. Ancak reklam kampanyalarında, kampanya içeriğine göre belirlenen renklerle özgün çalışmalar da yapılabilir.

Sonuç

Etkili pazarlama yapmak, herhangi bir işletmenin başarısının önemli bir parçasıdır. Markalaşırken renkleri doğru kullanmak, mesajları müşterilere daha etkili bir şekilde iletmeye yardımcı olabilir. Renklerin psikoloji ve duygular açısından belirli anlamları olduğu unutulmamalı. Renkleri doğru kullanan şirketler, müşterileri için daha unutulmaz hale gelirler.