Yöneticilerin Mutlaka İzlemesi Gereken 17 Film
Film izlemenin rahatlamak veya eğlenmek için harika yollardan birisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki, izlediğimiz filmler bizlere yeni şeyler katıyor mu? Özellikle iş dünyasının yöneticileri ve liderleri hangi filmleri izlemeli? Pek çok film bizlere yönetim alanında yeni öğrenim fırsatları sunabilir. Yöneticilerin mutlaka izlemesi için film eleştirmenleri tarafından derlenmiş 17 filmi sizin için listeledik.
İçindekiler
- 1 1. Sosyal Ağ (The Social Network)
- 2
- 3 2. Borsa (Wall Street)
- 4
- 5 3. Büyük Açık (The Big Short)
- 6 4. 12 Kızgın Adam (12 Angry Men)
- 7 5. Aklı Havada (Up In The Air)
- 8 6. Başkalarının Parası (Other People’s Money)
- 9 7. Çalışan Kız (Working Girl)
- 10 8. Yenilmez (Invictus)
- 11 9. Norma Rae (Norma Rae)
- 12 10. Kazanma Sanatı (Moneyball)
- 13 11. Göklerin Hakimi (The Aviator)
- 14 12. Umudunu Kaybetme (The Pursuit of Happyness)
- 15 13. Köstebek (The Insider)
- 16 14. Amerikalılar (Glengarry Glen Ross)
- 17 15. Para Avcısı (The Wolf of Wall Street)
- 18 16. Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler (Thank You For Smoking)
- 19 17. Ofis Çılgınlığı (Office Space)
1. Sosyal Ağ (The Social Network)
Yönetmenlik koltuğunda David Fincher’in oturduğu, 2010 yılı ABD yapımı Sosyal Ağ filminde, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in hayat hikayesi ve Facebook’un kurulma aşamaları anlatılıyor. Başrolde ise son yılların popüler oyuncusu Jesse Eisenberg yer alıyor.
Bu filmin en etkileyici noktası, karşılanmayan bir ihtiyacın belirlendiği anda elde edilen fırsatları anlatıyor olması. Elbette yeni bir fikrin geliştirilmesi için atılan bir sonraki adım, başarıya veya başarısızlığa giden yolculuğun da başlangıcı oluyor. Sosyal Ağ, günümüz girişimcilerinin karşılaştığı zorlukları güçlü bir bakış açısıyla ele alırken, yöneticiler için de çok sayıda dersi içerisinde barındırıyor.
2. Borsa (Wall Street)
Yönetmenlik koltuğunda Oliver Stone’un oturduğu, 1987 yılı ABD yapımı Wall Street (Borsa) filminde, işletme bankeri Bud Fox’un, açgözlü bir borsacı olan Gordon Gekko ile tanışması ve sonrasında yaşananlar anlatılıyor. Oyuncu kadrosunda Michael Douglas, Martin Sheen, James Karen ve Charlie Sheen gibi dev isimler yer alıyor.
Dünyanın en büyük borsasında geçen film, herkesin kariyerinde en az bir kez karşı karşıya kaldığı ikileme çok güzel değiniyor. Değerlerimize, ilkelerimize ve ahlakımıza sadık kalabiliyor muyuz? Yoksa güç ve zenginlik için bunlardan vazgeçebiliyor muyuz?
3. Büyük Açık (The Big Short)
Yönetmenlik koltuğunda Adam McKay’in oturduğu, 2015 yılı ABD yapımı Büyük Açık filminde, 4 arkadaşın 2000’li yılların ortasında yaşanan büyük krizi önceden sezmesi anlatılıyor. Başrollerde Brad Pitt, Christian Bale, Steve Carell ve Ryan Gosling gibi dev isimler yer alıyor.
ABD’deki mali krizi konu alan bu film, iş dünyası hakkında yapılmış en iyi film olarak tanımlanıyor. Finans dünyasının karmaşıklığını ve jargonunu herkesin anlayabileceği sadelikte anlatan film, risk almak ve cesur olmak hakkında büyük dersler çıkarttırıyor.
4. 12 Kızgın Adam (12 Angry Men)
Yönetmenlik koltuğunda Sidney Lumet’in oturduğu, 1957 yılı ABD yapımı bu 12 Kızgın Adam filminde, 12 jüri üyesi bir odanın içerisinde babasını öldürmekle suçlanan genç bir adamın idamı üzerine tartışıyor. 11 tanesi çocuğun suçlu olduğunu söylerken, 1 tanesi çocuğun suçsuz olduğunu savunuyor. Tek bir odada geçen ve sadece konuşmalar üzerine yapılmış olan bu film, sinema tarihinin klasikleri arasında girmiş bir Sidney Lumet başyapıtıdır.
Her yöneticinin mutlaka izlemesi gereken bu filmde, ikna, grup kararı alma ve fikir birliği oluşturma üzerine büyük dersler yer alıyor.
5. Aklı Havada (Up In The Air)
Yönetmenlik koltuğunda Jason Reitman’ın oturduğu ve başrolünde George Clooney’in oynadığı, 2009 yılı ABD yapımı Aklı Havada filminde, tüm hayatı iş seyahatleri ile geçen düşük maaşlı bir çalışanın hikayesi anlatılmaktadır.
Özellikle İK yöneticilerinin bağ kurabileceği filmlerden birisi olan Aklı Havada filminde, kuruluşların sadece karmaşık iş süreçlerinden, teknolojilerden ve paradan ibaret olmadığı, insan faktörünün ne kadar da önemli olduğu hatırlatılıyor.
6. Başkalarının Parası (Other People’s Money)
Yönetmenlik koltuğunda Norman Jewison’un oturduğu, 1991 yılı ABD yapımı Başkalarının Parası komedi filminde, Lawrence Garfield (Danny DeVito) karakterini başkalarının parasını çok seven acımasız bir kapitalist olarak izliyoruz. Şirketleri ele geçirmeyi, paralarını alıp yok etmeyi çok seven karakterimiz, şimdiye kadar hiç başarısız olmamıştır. Ta ki Rhode Island’daki bir şirketi gözüne kestirene kadar…
Başrolünde Danny DeVito’nun oynadığı Başkalarının Parası filminde, kurumsal devleri, düşmancıl devralmaları ve küçük şirketlerin karşılaştığı güçlükleri, harika bir senaryo ile izliyoruz.
7. Çalışan Kız (Working Girl)
Yönetmenlik koltuğunda Mike Nichols’ün oturduğu, 1988 yılı ABD yapımı Çalışan Kız dram – komedi filminde, patronu tatile giden sekreter kızın kendisini patronunun yerine koyup çok büyük bir anlaşmayı imzalaması konu alınıyor. Üstüne bir de tatilde patronun ayağı kırılınca, iyileşip dönene kadar her şey, başroldeki Melanie Griffith’in oynadığı Tess Mcgill karakterine kalıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Alec Baldwin ve Kevin Spacey gibi ünlü oyuncular da bulunuyor.
İş hayatında dürüst olmanın ve her ne olursa olsun kendimiz olmaya devam etmemizin önemi anlatan bu film, iş dünyasının yöneticilerine özgünlük konusunda büyük dersler veriyor.
8. Yenilmez (Invictus)
Yönetmenlik koltuğunda Clint Eastwood’un oturduğu ve başrollerinde Morgan Freeman, Matt Damon gibi isimlerin rol aldığı 2009 – ABD yapımı dram – tarih filminde, Nelson Mandela’nın ülkesinde barışı sağlamak için Güney Afrika rugby takımını desteklemesi ve takım kaptanı ile yaptığı işbirliği ilham verici şekilde anlatılıyor.
İlham verici bir liderin neler başarabileceğini çok iyi bir sinema diliyle yakalayan çok az film vardır. Invictus, cesur, ilham verici ve değişimci bir liderliğin harika bir örneği olarak öne çıkıyor.
9. Norma Rae (Norma Rae)
Yönetmenlik koltuğunda Martin Ritt’in oturduğu ve başrolünde Sally Field’in olduğu, 1979 yılı dram türündeki ABD yapımı filmde, Amerika’nın güneyindeki küçük bir kasabada yaşayan Norma Rae isimli fabrika işçisi genç kızın hikayesi anlatılıyor.
Liderler her zaman tepede oturanlardan çıkmayabiliyor. Norma Rae, çalıştığı tekstil fabrikasında, işçilerin mücadelesini başarıya götürme ve çalışma koşullarını iyileştirme konusunda büyük bir liderlik örneği sergiliyor. Aynı zamanda kadın yöneticilerin kendilerinden bir şeyler bulabileceği bu filmde, çalışma hayatıyla ev hayatını dengelemek için verilen zorlu mücadele de güzel bir şekilde yansıtılıyor.
10. Kazanma Sanatı (Moneyball)
Yönetmenlik koltuğunda Bennett Miller’ın oturduğu ve başrolünde Brad Pitt’in oynadığı 2011 – ABD yapımı dram filminde, Oakland Athletics beyzbol takımının menajerliğini yapan Billy Beane’nin, ne kadar büyük zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın modern yöntemlerden vazgeçmeyerek başarıya ulaşma hikayesi anlatılıyor.
Filmi özel yapan taraf ise, başroldeki menajerin yerleşik normlarla savaşması ve kendi yönteminde ısrarcı oluşu… Genç bir ekonomisti yanına alarak istatistikler ve teknik analizler çıkartarak bir beyzbol takımını başarıya götürme fikri gerçekten dahiyane. Yönetim süreçlerinde verilerden yararlanmanın önemine dair harika bir film.
11. Göklerin Hakimi (The Aviator)
Yönetmenlik koltuğunda Martin Scorsese’nin oturduğu ve başrolünde Leonardo DiCaprio’nun oynadığı 2004 yapımı dram filminde, Hughes adlı karakter babasının fabrikasından kalan serveti 1. Dünya Savaşı temalı bir film çekmek için harcar.
Eğer bir yönetici olarak sektörünüzdeki önemli bir kişiyle rekabete tutuşacaksanız, yenilikçi, yaratıcı, risk almaktan korkmayan ve biraz da farklı olmanız gerekir. Bu ilham verici filmde Howard Hughes, efsanevi bir liderlik ortaya koyuyor.
12. Umudunu Kaybetme (The Pursuit of Happyness)
Yönetmenlik koltuğunda Steve Conrad’ın oturduğu ve başrolünde Will Smith’in yer aldığı 2006 yapımı dram filminde, iki yakasını bir araya getirmeye çalışan bir aile babası olan Chris Gardner’ın hikayesini izliyoruz. Filmi özel kılan etkenlerden birisi de, Will Smith’in kendi oğlu Jaden Smith ile karşılıklı oynuyor olması.
Eğer birkaç kelimeyle anlatmak gerekirse bu film, azim, özveri ve asla pes etmemekle ilgili. Bir işe tutunmanın önemini ve zaman zaman gurur yaptıran anların nasıl ileride kolayca unutulabileceğini özenle anlatan, aynı zamanda göz yaşlarını tutmakta zorlanmaya sebep olan özel bir film.
13. Köstebek (The Insider)
Yönetmenlik koltuğunda Michael Mann’in oturduğu ve başrollerinde Al Pacino, Russell Crowe gibi isimlerin oynadığı 1999 yılı dram – gerilim türündeki filminde, çok büyük bir sigara şirketinin araştırma bölümü başkanı olan Jeffrey Wigand’ın işten ayrılması ve daha sonrasında şirketin insan sağlığıyla nasıl oynadığını duyurmak istemesiyle başlayan beklenmedik olaylar ele alınmaktadır. Kapitalist düzenin sivri çarkları ve ele geçirilmiş düzen medyası el ele vererek, başrolümüzün önünde yıkılmaz bir duvar oluşturur. Aynı zamanda karakterimiz ailesiyle de tehdit edilmektedir. Ancak ona CBS televizyonunda program yapan cesur gazeteci Lowell Bergman kulak vermektedir.
Bir bilim adamının, toplum sağlığını tehdit eden faaliyetler yürüten dev bir şirketi karşısına aldığında ne denli büyük zorluklarla karşılaşabileceğini anlatan bu film, cesaret üzerine kurulu filmler arasında adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Özellikle kurumsal devleri karşınıza aldığında, ‘doğru olanı yapmanın’ ne kadar zor olabileceğini tüm detaylarıyla göreceksiniz.
14. Amerikalılar (Glengarry Glen Ross)
Yönetmenlik koltuğunda James Foley’in oturduğu ve yıldızlar geçidi gibi kadrosuyla sinema tarihine geçen 1992 yapımı gizem – suç konulu Glengarry Glen Ross filminde, bir grup emlakçının çalıştıkları şirket tarafından iyi bir satış yapmamaları halinde kovulacaklarını söylemeleri üzerine geçen 2 gün, 1 gecelik süreç anlatılmaktadır. Emlakçıların o gece yaşadıkları çelişkileri ve kovulmamak için verdikleri mücadeleleri müthiş bir tempoyla sunan film, aynı zamanda böyle durumlarda alınabilecek tehlikeli kararları da gözler önüne sermektedir.
Özellikle satış – pazarlama yöneticilerinin dikkatle izlemesi gereken filmde, keskin, esprili ve acımasız bir dil kullanılmış. Zaten satış süreçleri de keskin, esprili ve acımasız değil midir? Eğer bir yönetici olarak satış rakamlarınızı yükseltmek istiyorsanız, bu film size satış ekibinizi nasıl motive etmemeniz konusunda harika dersler verecek.
15. Para Avcısı (The Wolf of Wall Street)
Yönetmenlik koltuğunda ünlü yönetmen Martin Scorsese’nin oturduğu ve başrolünde Leonardo DiCaprio’nun oynadığı 2013 yapımı dram – komedi – suç filmi The Wolf of Wall Street filminde, 24 yaşındaki genç ve hırslı bir adam olan Jordan Belfort’un yatırımcıları kandırarak kısa yoldan nasıl zengin olduğu anlatılıyor. Aynı zamanda kısa zamanda gelen zenginliğin beraberinde hangi kötü alışkanlıkları da getirdiğini anlatan film, Amerikan borsasının meşhur komisyoncusu Jordan Belfort’un biyografisinden esinlenilerek çekilmiştir.
Yöneticiler için etik olmayan uygulamalarda bulunmak çoğu zaman belayı beraberinde getirir. Fakat Jordan Belfort için işler biraz daha farklı ilerler. Karizmatik bir liderin, ekibi her türlü zorlukta nasıl yönetmeye devam edebildiğini gösteren filmde, hangi yönetici ile çalışılmalı, hangi yönetici ile çalışılmamalı sorusunun yanıtı da veriliyor.
16. Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler (Thank You For Smoking)
Yönetmenlik koltuğunda Jason Reitman’ın oturduğu ve başrolünde Aaron Eckhart’ın olduğu 2005 yapımı komedi filminde, Nick Taylor isimli sigara şirketi sözcüsünün, sigara tiryakilerinin haklarını savunması ve karşısına çıkan sağlık örgütleri ile mücadelesi komik bir şekilde anlatılmaktadır. Ne siyasetçiler ne de sağlıkçılar Nick’i durduramazken bir gün kendi oğlunun ona bakış açısı değişmeye başlar…
Bir işi yapmak, kişisel değerlerinizle çelişmeye başladığında, o işi yapmakta zorlanmaya başlarsınız. Fakat Nick Taylor için zorlanma diye bir şey yok. Tütün endüstrisinin halka açık yüzü olmak ve sigara içmeyi savunmak ne kadar kulağa zor gelse de, Nick Taylor için oldukça kolay ve başarıyla bu işi yapıyor. Her yönetecinin izlemesi gereken bu film, iş hayatında zorlanılan konulara profesyonel bakış açısıyla bakmanın önemini anlatırken, bir yandan da değerlerin baskın gelebildiği zamanların doğruluğunu keskin bir çizgiyle ayırıyor.
17. Ofis Çılgınlığı (Office Space)
Yönetmenlik koltuğunda Mike Judge’ın oturduğu ve oyuncu kadrosunda Ron Livingston, Jennifer Aniston gibi isimlerin yer aldığı 1999 yapımı komedi filminde, orta yaş krizine girmiş Peter Gibbons’un rutin hayatından nasıl sıkıldığını izliyoruz. İş hayatından son derece bunalan Gibbons, aynı zamanda pek de iyi gitmeyen bir özel hayata sahiptir.
Sinema tarihinin klasikleri arasına giren ender komedi filmlerinden Office Space, işyerlerine komik bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Her ne kadar bir komedi filmi olsa da, değindiği konularla aslında çalışanların iş hayatında karşılaştığı hayal kırıklıklarına derin bir dokunuş yapıyor. Yabancılaşmaktan, kenara itilmekten, takdir edilmemekten ve korkunç patronlardan bunalan tüm çalışanların kendisinden bir şeyler bulabileceği film, ters bir bakış açısıyla bakıldığında da yöneticiler için ‘neleri yapmamaları gerekir’ noktasında önemli dersler içeriyor.
DİA ile şirketinizi yönetmek çok kolay. Türkiye’nin en gelişmiş bulut ERP programı DİA hakkında daha fazla bilgi almak ve değişime ilk adımı atmak için aşağıda yer alan formu doldurun, sizi en kısa sürede arayalım.